YKS açıklandıktan sonra özellikle İTÜ ile ilgili çok fazla soru almaya başladım. Her yerden birileri İTÜ nasıl bir yer? biz oraya gelirsek neyle karşılaşacağız gibi şeyler soruyorlar.
Bu yazı özellikle İTÜ Bilgisayar Mühendisliği hakkında olacak daha çok.
Şimdi bana sorulan sorular şu şekilde:
Başlıklar
İTÜ Nasıl Bir Yer?
İstanbul Teknik Üniversitesi sizin Türkiye sınırları içindemühendislik alanında okuyabileceğiniz en iyi iki devlet üniversitesinden bir tanesi.
İki tane dedim çünkü bence Boğaziçi mühendislik açısından o kadar da iyi bir okul değil.
Bu çok iddialı bir söylem farkındayım ama Boğaziçi Üniversitesi’nin ben biraz daha teknik bir üniversite olmadığı için daha çok sözel yönlerinin kuvvetli olduğunu düşündüğüm bir okul.
Ki ders programlarını karşılaştırdığınızda da zaten böyle bir sonuç çıkıyor ortaya.
Diğer okul hangisi derseniz de tabii ki de ODTÜ. Eğer Ankara’da yaşayamam ben deniz seviyorum diyen biriyseniz -mesela ben öyle biriydim- hedefinizde mühendislik okumak varsa kesinlikle İTÜ’yü tercih etmenizi öneririm.
Bilgisayar Mühendisliği nedir? Bilgisayar Mühendisi ne iş yapar?
Bilgisayar mühendisliği bölümü altında yazılım ve donanım dersleri alacaksınız.
ilk 3 sene içinde özellikle birinci senede daha çok YKS’nin tekrarı gibi dersler var. Bunlara havuz dersleri deniyor.
Her bölümün hemen hemen aldığı ortak dersler bunlar. Birinci döneminiz biraz soft geçiyor.
Okula alışma, biraz daha temel dersleri alma. İkinci dönemde bölüm derslerine giriş yapan böyle basitten zora, basitten asıl mevzuya götürecek köprü görevindeki derslerden alıyorsunuz.
İkinci dönemim benim çok keyifliydi, çok eğlenceliydi. Ve yine havuz dersleriniz devam ediyor.
İkinci sınıfa geldiğinizde ise biraz daha işin ciddiyetine varmış oluyorsunuz.
Az çok ne ile karşılaşacağınızın farkındasınız.
Bu arada ilk iki sene içinde ödevleriniz genellikle yazılım ödevleri oluyor.
Yeni diller öğreniyorsunuz: C, C++ öncesinde biraz Python, HTML, CSS gibi tasarım üzerine diller öğreniyorsunuz. (Framework)
Üçüncü sınıfta işler biraz daha değişiyor. Üçüncü sınıf aslında her şeyin belli olduğu sınıf diyebilirim.
Donanım mı istiyorsunuz yazılım mı istiyorsunuz yoksa ikisini de istemiyor musunuz?
Bunun için tabiki yeni tercih edecek bir arkadaş için bunu düşünmek çok erken olabilir.
Ben mesela ne bir yazılımcıyım ne de bir donanımcıyım.
Bu şekilde yan dallara da yavaş yavaş ayrılmaya başlıyorsunuz
Yapay zeka, robotik, görüntü işleme, web grafikleri, fonksiyonel programlama gibi asıl bildiğiniz popüler olan dersleri de alabiliyorsunuz.
Bölümdeki hocalardan bahsetmem gerekirse bence ikiye ayrılıyorlar.
Öğrenciye yardım etmeyi çok seven bir kısım var ya da biraz daha böyle egolarına yenik düşmüş diyeyim. Çok fazla muhattap olmayan sadece araştırmasını yapıp giden tipler de var.
Kafanıza göre bir öğretmen elbette bulursunuz diye düşünüyorum. Bulamazsanız da çok dert değil.
%30 İngilizce ve %100 İngilizce’nin Farkı Ne ?
%30 İngilizce, %100 İngilizce sorunu çok fazla soruluyor. Bunu biraz anlatayım.
Ben %30 okuyorum. %30 ve %100 okuyan bir sürü arkadaşım var.
Biz temel olarak aynı dersleri alıyoruz.Zaten bölüm derslerinin çoğu ingilizce açılıyor.
Siz zaten o dersi mecburen almak zorundasınız.
%30un şöyle bir avantajı var.Ben istediğim zaman bir dersin Türkçesi açılıyorsa Türkçesini, aynı dersin İngilizcesi açılıyorsa İngilizcesini alabiliyorum.
Bu tamamen benim keyfime kalmış bir şey. Ama %100 İngilizce okuyan biri hepsini İngilizce almak zorunda. (Türkçe dersleri hariç)
Ben biraz daha avantajlı oluyorum çünkü mesela bazı dersleri gerçekten İngilizce anlamak çok zor çok fazla terim var.
Çok fazla yeni şey öğreniyorsunuz ve bir şeyi ilk defa öğrenirken başka bir dilde öğrenmek gerçekten çok zor.
Ve İTÜ’nün eğitim sisteminde şöyle bir şey var: Atıyorum bir konuda toplamda bilinen bilgi 3x kadar olsun,3x kadar bir bilgi var. Okulda size hocanın vereceği sadece x kadarıdır Ve sınavlarda sizden o geriye kalan 2x’i de bilmenizi istiyorlar.
Bir arkadaşımız mesela şeyi sormuştu. %30 okumak şirketler için bir problem mi?
Şirketler için gerçekten bir problem değil çünkü aslında %30 değil %70 %80’e yakın bir İngilizceyle okuyoruz Öyle bir ayrım yapmıyorlar zaten.
Genellikle %100 ve %30 aynı bölüm derslerini alıyorlar
İTÜ’de Yurt İmkanları Nasıl
İTÜ’nün kampüsünü gezmediyseniz, bilmiyorsanız mühendislik tercih edecekseniz özellikle Ayazağa kampüsünde, kampüsün sınırları içinde bir sürü yurt var.
Kayıt döneminde sizin sadece yapmanız gereken başvuruda bulunmak. Yeni kayıtlara zaten hemen çıkıyor.
O yüzden rahat edersiniz.
İTÜ’de Yatay Geçiş Nasıl Oluyor Kolay Mı?
Yatay geçiş ile ilgili çok fazla soruldu. Bir bölüme gelip sonra yatay geçiş yapabilir miyim tarzında.
Şimdi şöyle ki İTÜ dediğiniz okul gerçekten eğitimi belki de ülke sınırlarındaki en sağlam eğitim kalitesinden bahsetmiyorum , zorluk yoğunluk açısından bahsediyorum.
Gerçekten sizi çok zorlayan bir okul. O yüzden ortalamanızın gerçekten yüksek olması lazım veya bir şansınız daha var. Eğer üniversiteye girdiğiniz senede atıyorum sıralaması 5 bin olan bir bölüme yerleştiniz başvuru yapıp atıyorum 10 bindeki bir bölüme geçiş yapabiliyorsunuz.
Ama 5 binken 3 binlik bir bölüme geçiş yapamıyorsunuz.
İTÜ’nün içinde 3 binlik bir yere yatay geçiş yapmak istiyorsanız ortalamanızın gerçekten 4 üzerinden değerlendiriliyor biliyorsunuz 3.5’tan yukarıda olması lazım , bayağı bir yukarda olması lazım.
Yeni bir ortama adapte olmaya çalışırken o kadar ortalamaları yapmak ne kadar kolay olur bilemiyorum.
İTÜ Mezunları İçin İş İmkanları ve Maaş
İTÜ mezunlarının maaş ve iş imkanları sorulmuş.
Açıkçası maaş çalıştığınız şirkete göre değişir tecrübenize göre değişir, uzmanlık alanınıza göre değişir.
Asgari ücretle çalışmayacağınızın garantisini verebilirim çünkü siz İTÜ’de okuyorsunuz
Şunu da belirteyim siz bu okuldan mezun olduktan sonra, mezun olmadan bile hatta kampüsün sınırlarından çıkıp ben İTÜ’de okuyorum diyince bir “VAAAV” diye tepki alıyorsunuz.
Okul sınırları içinde nerede olduğunuzu çok fark edemiyorsunuz. Ama kapıdan dışarı çıktığınız zaman Hem insanların hem sokaktaki insanın hem şirketlerin nasıl tepkiler verdiğini gördükten sonra birazcık daha bazı şeylerin farkına varmış oluyorsunuz.
O İstanbul Teknik Üniversitesi etiketi çok fazla kapıyı açabilen bir etiket.
Bu da benden size bir tüyo olmuş olsun.
O yüzden İTÜ’nün A bölümü de C bölümü de size aynı şeyi kazandıracak.
Önemli olan şey siz mutlu musunuz?
Eğer bir yerde mutlu değilseniz eğer oradaki koşullar sizi mutlu etmiyorsa, eğer ordan aldığınız bilgiler sizi tatmin etmiyorsa ya da işinize gelmiyorsa kendinizi huzursuz, stres altında ve mutsuz hissediyorsanız sakın orda durmayın!
Çünkü hem psikolojiniz hem akli dengeniz hem hayat sevinciniz her şey o kadar kötü etkilenmeye başlıyor ki bütün hayatınız bir anda allak bullak olabiliyor.
Not ortalamamın kaç olduğu falan hiç umrumda değil.
Şirketler not ortalamanızı falan takmıyor. Benim benden kat kat yüksek ortalaması olup saçma sapan şirketlerde çalışan bir ton arkadaşım var.
Hiç ona takılı kalmayın. Öğrenmeye çalışın.
Bir bilgisayar mühendisi olarak çalışabileceğiniz çok fazla alan var.
Bankada çalışabilirsiniz, bir yazılım şirketinde çalışabilirsiniz, bir donanım şirketinde çalışabilirsiniz özel laboratuvarlarda robotlar üzerine olan yerlerde, görüntü işleme, telekomünikasyon şirketlerinde çalışabilirsiniz. Çok fazla alan var.
Belki hayaliniz ne bileyim sağlık sektörüdür, puanınız tutmamıştır. Bir hastanenin bilgi işlem sorumlusu olup o şekilde bir yardım sağlayabilirsiniz belki.
O yüzden işsiz kalıcam ben gibi bir düşünceye asla ama asla girmeyin.
Aynı zamanda şunu da belirteyim
İTÜ yurt dışı bağlantıları olan bir okul. Erasmus imkanları,
bazı okul kulüplerinin sağladığı yurt dışı imkanları var. IASTE, EASTEC’in BEST programı var, Erasmus var, ESN var.
O yüzden bunları da not ortalamanızı yüksek tutup iyi değerlendirirseniz aynı zamanda yurt dışını da görmüş olursunuz.
Sosyal Açıdan İTÜ Nasıl Bir Yer?
Yani sosyal açıdan İTÜ ne kadar aktif bir okul emin olamıyorum.
Sosyal anlamda kendinizi geliştirebileceğiniz birçok kulüp var ama baya bir kulüp var. Kendinize uygun bir şey elbet ki bulursunuz.