Bu yazımda sizlere ikinci el araba alımında yaşadıklarımızı anlatacağım. 25 yaşındaki kuzenim, Gemlik’te yaşayan kendi halinde bir insan. İşinden evine, evinden de işine giden birisi. Dayımlarla yaşayan kuzenim, evde herkesin bir arabası olmasından dolayı kendine de bir araba almak istedi. Ben de biraz arabalardan anladığım için, bu işi benimle beraber yapmak istediğini söyledi. Ben de kendisini kıramadım, dayıma sordum ve o da onay verdiği için yardımcı olmak istedim.
Kendisini Malatya’ya çağırdım ve burada hem uyguna hem de temiz ikinci el araba bulacağımızı söyledim. Hayatımın hatasını yaptım diyebilirim arkadaşlar. Pazar günleri açılan araba pazarına gidecektik. Erkenden kalktı ve heyecanla üzerini giydi. Ben de babamın arabasını aldım ve yola çıktık. Birbirinden güzel arabalar vardı fakat ilk bakışta sadece kaporta kısmının iyi olduğunu görebiliyorduk.
Ben kuzenime araçları buluyor öneriyordum ve sahiplerinden bilgi alıyordum. Kuzenim ya motor hacmini ya da arabanın tipini beğenmiyordu. Bütçesi de fazla yoktu. Herhalde ufak bir bütçeyle uçak arıyor diye düşündüm. Akşama kadar gezdik ve benim önerdiğim hiçbir arabaya yanaşmadı. Ben de sinirlendim ve burada bekleyeceğimi, gidip arabayı kendisinin bulması gerektiğini söyledim.
Bir araba bulduğunu söyledi ve beni aracın yanına götürdü. Araca baktığımda kaporta kısmı gerçekten muazzam duruyordu. Kazası ve boyası neredeyse yok gibiydi. Sahibi, herhangi bir tramer kaydının olmadığını da söyledi. Tramer kaydı, araçların trafik kazası sırasında polisin tuttuğu tutanakla oluşan hasar bilgisidir arkadaşlar. Bunun olmaması bizim de işimize gelmişti.
Arabayı genel anlamda beğenmiştik ama asıl mesele motoruydu. Bir ekspertize gitme kararı aldık ve arabanın hem içine hem de dışına bakacaktık. Araç sahibi, bizim bu isteğimize güzel karşılık verdi ve kendisinin istediği ekspere gitme kararı aldık. Bu hatayı asla yapmayın arkadaşlar. Araç sahibinin tanıdığı insanlarda kontrol yaptırmak, büyük bir hatadır. Araba alacağınız zaman mutlaka kendi tanıdığınız ekspertize götürün.
Kuzenim, ben ve araç sahibi rahat bir şekilde yola çıktık. Kuzenim heyecanlıydı ben de o sıra aracını gidişini ve motor sesini dinlemeye başlamıştım. Görünürde hiçbir şey yoktu. Ekspere gittik, aracı teste soktuk ve sonucu beklemeye başladık.
Eksper sonucunu beklerken birer çay ve kahve içtik ve araç testten çıkarıldı. Rapora baktığımızda kaporta kısmında boya, değişen veya herhangi bir işlem görünmüyordu. Yani araç full orijinal olarak karşımıza geldi. Biz de parasını verip arabayı aldık.
Arabayı Malatya’da ilk ben kullandım ve yine bir problem görünmüyordu. Lakin aklım tanıdık eksper konusuna fazlasıyla takılmıştı. Hemen kendi tanıdığım ustamın yanına doğru yola koyulduk ve o sırada ben yine de tramer bilgisini kendim kontrol etmek istedim. Gerçekten de tramer kaydı yoktu. En azından aklım bu kısma takılmayacaktı.
Ustamın yerine gittik ve bize büyük bir hata yaptığımızı söyledi. Aracın herhangi bir şeyinin çıkmaması için dualar etmeye başladık. Sonuç, beklediğimiz gibi gelmedi. Kaportanın iki bölgesinde boya vardı ve motorunda yağ yakma durumu söz konusuydu. Ayrıca motor durumu, ilk eksperde aşırı diri çıksa da, bizim raporda neredeyse bitik durumdaydı. Kuzenim aşırı acele ettiği için onunla da biraz sözlü tartışmaya girdik.
Ardından araç sahibinin numarasını aradık ve durumun bundan ibaret olduğunu söyledik. Artık aracı sattığını, geri alamayacağını ve aracına kefil olduğunu söylüyordu. Artık yapacak bir durum kalmamıştı. Çünkü hiçbir şeyi ispatlayamazdık. Kuzenimin, burada 1 ay daha kalmasını istedim. O sırada aracı temize çıkaracaktık.
Akrabamız olan ustamıza gittik ve durumu ona da anlattık. Motorun yağ yakma durumu pahalıya mal olacaktı. O yüzden motoru komple indirerek, sıfırlamayı teklif etti. Biz de motoru rektefeye sokmak zorunda kaldık. Artık motor sıfırdı ve tertemiz hale gelmişti. Şimdi de kaportayla ilgilenecektik. Kaportadaki boyalı kısımları inceledik ve herhangi bir sorun yaratacağını düşünmedik. Çünkü boyalar, ufak tefek çiziklerden dolayı lokal olarak yapılmıştı.
Aracı aldığımızdan beri lastiklerin bitik olduğunu biliyorduk. Bu durum bizim için sorun değildi çünkü lastikleri kendimiz değişecektik. Hemen dört tane lastiğimizi aldık ve lastikleri de değiştirdik. İç döşemeler de berbat durumdaydı. Kısa sürede oraya da el attık ve aracı tamamıyla temize çıkarmıştık.
Araçtan anlasam bile bir anlık boşluğuma gelmişti ve kuzenim aklına uyarak büyük bir hata yapmıştım. Bu durum bize biraz pahalıya patladı fakat güzel bir tecrübe edinmiştik. Önümüzdeki aylarda da kendime bir araba almayı düşünüyorum ve bu olayla kazandığım tecrübeyi orada kullanacağım.
Arabamızı temize çektikten sonra kuzenimi Gemlik’e yolladım ve uzun yol tecrübesi olmadığı için arabayı müsait zamanda getireceğimi söyledim. Aradan 10 gün geçti ve dayım sürekli arıyordu ve sinirlerim bozuluyordu. Zaten bir şey bilmiyordu, bir de arabayı hızlı getir diye emir veriyordu. Başkasının işine bulaştığım için iyice pişmanlık duymaya başlamıştım.
Nihayet bir fırsatını yakalamıştım ve arabayı götürüp bırakacaktım. 16-17 saat yol gittikten sonra aracı sorunsuz bir şekilde teslim ettim. Fakat dayım, arabaya o kadar masraf ettiğimiz için kızmaya başlamıştı. Artık dayanamadım ve kendi oğlunun suçu olduğunu söyledim. Meğerse kuzenim de, suçu bana atmış ve arabayı incelemediğimi, fikir vermediğimi söylemiş.
Araba alırken, ev alırken veya en ufak bir eşya alırken bile kesinlikle başkasının işine karışmayın arkadaşlar. Çünkü en ufak bir hatada suçlu siz oluyorsunuz ve hatayı direk sizde buluyorlar. Bu durum benim için pek sorun olmasa da, yine de insanın canı sıkılıyordu. Şimdi kuzenim arabayı sorunsuz şekilde kullanıyor. Araç alımında yazdığım şeylere özen gösterin ve mutlaka bilen bir arkadaşınızla bakın arabalara.
ikinci el araba alma tecrübe yazımı okuduğunuz için hepinize teşekkür ederim.