Elektrikli bisiklet-scooter merakım nereden başladı ve elektrikli bisiklet-scooter alırken nelere dikkat ettim, hangi modeli seçtim, fiyatlar hangi aralıkta ve sonrasında motosiklete nasıl geçiş yaptığım ile ilgili tecrübelerim bu yazıda sizlerle:
Araba merakı, motosiklet merakı insanların yaşına göre artış gösteriyor. Ben küçük yaşlardan rahmetli amcamın aldığı bisikletle iki tekere alışmaya başlamıştı. Nerden bilebilirdim ki, bu iki teker merakının motosiklet merakına dönüşebileceğini?
Elektrikli Bisiklet-Scooter Tecrübem
Evet, öyle de oldu. Aktif olarak araba ve motosiklet kullanan biriyim arkadaşlar.
Bir bisikletim olduğu için zamanla sosyal medyada tüm iki tekere ait sayfalara ve gruplara dahil oldum. Olduğum yerdeki insanlarla tanıştım ve artık bir motosiklete geçme hayaliyle yaşamaya başladım.
Yapılan uzun mesafe gezileri ve topluca geziler beni gerçekten de etkilemeye başlamıştı. Fakat sadece bunları internetten takip edebiliyordum. Zamanla neden olmasın diye düşünmeye başladım ve serüven burada başladı.
Önce konuyu babama açtım ve bir motosiklet almak istediğimi söyledim. Başta annem ve babam biraz karşı çıksa da, benimle inatlaşmadılar.
Elektrikli Bisiklet-Scooter Modelleri ve Özellikleri
İlk olarak elektrikli bisiklet-scooter ile başlamayı düşündüm. Hem daha emniyetli hem de ucuz olmadı nedeniyle tercihim bu yönde oldu.
Daha sonra internetten elektrikli bisikletleri araştırmaya başladım. Karşıma genelde popüler olan aşağıdaki elektrikli bisiklet-scooter modelleri çıktı:
[table id=1 /]
Fiyatlar genel olarak 3000-7000 TL aralığında.
Ben yukarıdaki modellerden menzili ve maksimum hızı nedeni ile Kral KR23 LİMA 5000‘ı seçtim. Tablodan da göreceğiniz gibi en ucuz model bu değil ancak belirttiğim nedenlerden dolayı bunu seçtim.
Araştırma yaparken 3 tekerlekli modellerde karşıma çıktı ancak biraz daha pahalı olduğu için onları eledim.
Benim seçtiğim model için ehliyet gerekiyor arkadaşlar. 250 W üstü bütün elektrikli bisiklet-scooter’lar için ehliyet gerekiyor arkadaşlar.
Kral markası elektrikli bisiklet-scooter konusunda kendini kanıtlamış bir marka ve en çok satılan markalar arasında geliyor.
Elektrikli Bisiklet- Scooter Alırken Nelere Dikkat Etmek Gerekir:
Size de elektrik bisiklet-scooter seçeceğiniz zaman aşağıdaki özellikleri dikkate almanızı tavsiye ederim:
- Akü Kapasitesi : Akü kapasitesi genel olarak bisiklet-scooterın menzilini belirler. Benim aldığım modelin aküsü yaklaşık 45-50 Km rahat rahat götürüyor. Ayrıca söylenene göre akü ömrü yaklaşık 7000-8000 Km imiş. Ancak ben henüz bu kadar Km yapmadığım için bu konuda bir şey söyleyemiyorum.
- Maksimum Hız : Kimileri maksimum hız benim için önemli değil dese de trafikte hızınızı artırmanız bazen çok işe yarıyor. Bu nedenle mümkünse maksimum hızı yüksek bir model seçin.
- Menzil: Bisiklet-Scooter’ın aküsü tam dolu ile alabileceği yoldur. Menzil direk olarak akü kapasitesi ile orantılıdır. Günlük olarak kat edeceğiniz mesafeye göre bir model seçmenizi öneririm. Ben günlük yaklaşık 40-45 km yol yapıyorum.
- Şarj Süresi: Nereyse bütün modellerin şarj süresi 6-8 saat arasında. Açıkçası benim için çok önemli değil şarj süresi. Çünkü geceden şarja taktığımda her türlü sabaha kadar şarj oluyor. Ancak sizin için önemli olabilir.
Elektrikli Bisiklet-Scooter İle İlk Tecrübelerim : Yolda Kaldım
İstediğim modeli seçtikten sonra bir motosiklet bayisine gittik ve elektrikli bisikleti satın aldık.
Yeni motosiklet kullanmaya başlayacak arkadaşlara elektrikli bisikleti önerebilirim. Hem daha pratik oluyor, hem de fazla hızlı olmadığı için tehlikeye girmiyoruz.
Rüyalarıma giren elektrikli bisikleti artık almıştım. Motoru yoktu ve aynı motosiklet gibi elciği çevirince gayet de tatmin edici bir hızla gidiyordu.
Tabi sizi tatmin eder mi, bilmiyorum ama beni fazlasıyla tatmin etmişti. Ayrıca bir motosiklet alacaksanız kesinlikle bakkala giderken bile kaskınızı takmayı ihmal etmeyin.
Bir gün yine elektrikli bisikletimle gezerken, mezarlığa gitmek istedim ve rahmetli amcamın mezarını ziyaret edecektim.
Mezarlık da şehir merkezine uzak olduğu için yolda kalabileceğimi düşündüm fakat o yola çıktım. Geri dönmeye başladığımda ise durum beklediğim gibi oldu.
Elektrikli bisikletin şarjı bitti ve yolda kaldım. Uzun süre kullandığım araçtan bir anda nefret etmeye başladım ve hemen merkeze dönünce satışa çıkardım.
Elektrikli bisikletim bir hafta içerisinde satıldı ve şimdi ne yapacağımı düşünmeye başladım.
Motosiklet Tecrübem: Elektrikli Bisikletten Motosiklete Geçiş
Biraz ara vermem gerektiğinin farkına vardım ve yaklaşık 5-6 aylık süreçten sonra yeni araç aramaya başladım.
Tabii ki bu sefer tam bir motor alacaktım. Elektrikli bisikletten gelen paranın üzerinde ilave para koyarak yine ufak çaplı 150 CC’lik motor satın aldım. Ruhsata göre hem B sınıfı ehliyetle kullanılıyordu, hem de benzinliydi ve yolda bırakma durumu yoktu. En fazla yakıtım bitebilirdi.
Yepyeni bir hevesle artık simsiyah bir motosiklete kavuşmuştum. Tabii ki elektrikli bisikletten çok farklıydı ve motoru alır almaz hemen test sürüşleri yapmaya başladım.
Satın aldığım yerdeki adam, buralarda biraz gezdikten sonra bu motoru şiir gibi kullanabileceğimi söyledi. Birkaç tur sonra gerçekten de öyle oldu.
Motosikletle İlk Uzun Yol Deneyimim
Yeni motosikletimle memleketimde epey gezdim ve artık acemiliğimi üstümden atmıştım. Üniversiteyi okuduğum şehir 5 saatlik uzaklıkta olduğu için motorumu da oraya götürmeye karar verdim. Ev arkadaşımla aynı bölümü okuyorduk, onun da motoru vardı ve aynı zamanda çocukluk arkadaşıydık.
Annem ve babamı bu konuda biraz zor ikna etsem de ertesi gün yola çıkmak için hazırlık yaptım. Yola iki motosiklet çıkacaktık. Küçük bir termos ayarladım, küçük bir çanta hazırladım ve biraz kahve aldım. Sabah 6 gibi yola çıktık ve geze geze sorunsuz bir şekilde gideceğimiz yere vardık. Gerçekten büyük bir zevkti benim için.
Motosikletle İlk Kazam
Motosiklet benim için büyük kolaylıktı. 1 saat boyunca yürüdüğüm okul yolunu artık 10 dakikaya düşürmüştüm ve derslere geç kalma gibi bir durumum yoktu. Bir yaz günü ise motosikletimle biraz gezmek istedim.
Okulum da yoktu. Üzerimde penye, ufak bir kot ceket ve kaskım vardı.
Rüzgarın gelen sarsıntısıyla küçük bir kaza geçirmiştim. Herhangi bir kırığım yoktu ve hemen motosikletimi eve götürdükten sonra hastaneye gitti. Meğerse karnım ve kolum derinden yarılmış.
Kafam yere değmesine rağmen kaskın camı kırılmıştı ve kafamda hiçbir şey yoktu.
Oysa ki, düşme esnasında en önemli odak nokta kafa kısmıdır arkadaşlar. Kaskım kafamda olmasaydı, belki de sizlere bu anımı anlatabiliyor olmazdım.
Motosiklet Alacaklara Tavsiyelerim
Küçük bir bisikletle başlayan iki teker hayalim gerçek oldu ve hala aynı motosikleti kullanıyorum. Tam 2 yıldır aynı motosikletimle okuluma gidip geliyorum. Hız merakım olmadığı için de kaza riskimi azaltabiliyorum.
Siz de motosiklet almak istiyorsanız ve merak içerisindeyseniz küçük bir şey almanız yeterli olacaktır. Aynı zamanda motorum küçük, kask takmasam da olur gibi düşüncelere asla girmeyin.
30 km/h ile yaptığım kaza, kafamın patlamasına neden olabilirdi.
İstediğiniz şeyleri alın, güvenlik önleminizi alın ve hayallerinizin her zaman peşinden gidin. Yazımı okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Sağlıcakla kalın…