Birçok insan hayatının bir bölümünde ehliyet almak zorunda kalıyor ve bunun içinde ehliyet sınavına girmesi gerekiyor. Kimi için zor kimi içinse çok kolay olan bu süreç yazılı sınav ve direksiyon sınavı olmak üzere 2 aşamadan oluşmaktadır.
Şimdi gelin Fatih O.’dan ehliyet sınavı aşamalarını ve ehliyet sınavındaki tecrübelerini dinleyelim:
Ehliyet Sınavı Aşamaları ve Ehliyet Sınavı Tecrübem:
Ehliyet almaya karar verdiğim gün bir ehliyet kursuna gittim. Sordum soruşturdum sonunda bir sürücü kursuna yazılmaya karar verdim. Ödeme işlemleri, sağlıkla ilgili belgeler, fotoğrafları hazırladım. Bana sınava hazırlık için bir kitap verip en yakın zamandaki yazılı sınava da gireceğimi belirttiler.
Ehliyet Yazılı Sınav
Kitaptaki bilgilere çalıştım ardından da daha önce sorulan sorulara göz gezdirdim. Genel itibariyle aynı soruyu farklı şekilde soruyorlarmış. Sınav zamanı geldiğinde çok kişi yoktu ve bilgisayar üzerinden sınava girecektik. Polis üstümüzü aradı lakin telefonu içeriye almıyordu. Para varsa onda sorun yapmıyordu ama teknolojik aletlerde acıması yoktu. Ehliyet sınavına toplasan 25 kişi sınava giriyorduk.
Bilgisayara oturunca biraz heyecan yaptım sakin olmayı koruyamadım. Sınav başladı benim sınavım yaklaşık 20 dakika sürdü (50 sorudan). Bilgi soruları olduğu için hemen yaptım ve çıkışta sınav sonucumu öğrendim (80). Arabayla haşır neşir olmadım sadece kitabı göz gezdirdim ve eski sorulara baktım.
Ehliyet Kursu Direksiyon Dersi
Bundan sonra araba kullanmayı bilmeyenler için sürücü dersleri başladı. Yazılı sınavdan 20 gün sonra ehliyet sınavı vardı. Ben de araba sürmeyi çok bilmiyordum. Günlük 1 saat toplamda ise 14 saat hakkımız vardı. Hoca ile birlikte araba sürmeye başladım. Kendimi çok kasıyordum. Uzay mekiği sürmediğimi anlamam zor oldu. Yavaş yavaş hocamın da direktifleriyle öğrendim. Araba sürmek yeni başlayanlar için eziyet olabilir. Bunu atlatmanın en kolay yolu alışmak ve devamlı araba sürmekten geçiyor.14 saat araba sürdükten sonra sınav günü geldi.
Ehliyet Direksiyon Sınavı Tecrübem
Ehliyet sınav saatim 9’daydı. Hocamız bana 8.45’te gelin hem etrafa bakarsınız hem de hocaların ne sorduğunu anlarsınız demişti. Ben de 15 dakika önceden orada bulundum. Benden önce bir hanımefendi sınava girmişti. Kendisini acayip kasıyordu. Rahat değildi ve oldukça heyecanlıydı. Çok sürmeden elendi.
Benim sıram geldi. Ehliyet sınav hocaları ilk önce fotoğrafımı çektiler. Giriş kağıdımı aldı. Ardından resmi olarak sınava başladım. Kaportayı açtı bana 5 tane soru sordu. Zaten ehliyet sınavına girmeden önce hoca ile çalıştığımız için çok zorlanmadan hepsini cevapladım. Ardından arka bagajı açıp bana sorular yönelttiler. Ben de basit bir şekilde cevapladım ve arabaya bindik.
Ehliyet sınavı için arabaya bindiğimizde ilk önce yapılması gerekenleri yaptım. Ehliyet kemerimi taktım. Aynalar yamuktu ve bunu bilerek yapmışlardı ama ben bunları da düzelttim. Koltuğumu ayarladım sonra hocamızın talimatıyla arabayı çalıştırdım ve sürmeye başladım. Aynalara durmadan bakıyorum ve çok hız yapmıyordum. Zaten herkesin 35 dakika sürme hakkı var. Hız yaparsanız 2 kere tur atarsınız. Muhabbet ederek sürdüm. Park yerine geldiğimiz de kendimi kasmadan her zaman sınavda yaptığım gibi park ettim. Kavşaklar ve L dönüşler de vardı. Bunlarda da zorlanmadım. Çünkü 14 saat boyunca hocayla beraber çalıştım.
Hoca ani bir fren yapmamı istedi ben direkt olarak frene basmak yerine debriyaja basarak fren yaptım. Hoca uyardı ve devam etim. Sonra, arabaya park ettim ve sınav bitti. “Sonuçlar ne oldu” diye sormuştum cevaplamamışlardı. Zaten normal şekilde sürüp park ettiğinizde geçtiğinizi anlıyorsunuz. Sizi yarı yolda indirirse kalıyorsunuz. Kasmadan, heyecan yapmadan ve sizin altınızdakinin de bir araba olduğunu unutmadan sınava girilirse çok zorlanmayacaksınızdır.
Ve ehliyet sınavının ardından ehliyetime kavuş olmanın hazzı paha biçilemez 🙂